Kölelik, bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması olarak tarif edilir. Bu anlayışın sona ermesi kolay olmamış. Köle sahibi olan efendiler, ellerindeki bu imkânın sona ermesini istememişler. Ama nihayetinde 1800’lerin başında kölelik kanunlarla yasaklanmış. Günümüzdeki Birleşmiş Milletler’in temeli kabul edilen ve 1920 yılında kurulan Milletler Cemiyeti ise ancak 1926 yılında bütün dünyada köleliği yasaklayan bir karar alabilmiş. “Dünya çapında yaklaşık 46 milyon kişi köle olarak yaşıyor” şeklinde bir haberi 2016 yılında okuyunca şaşırmaz mısınız? Özgür Yürü Vakfı (Walk Free Foundation) 167 ülkeyi kapsayan Küresel Kölelik Endeksi yayımlamış. Rapora göre dünya çapında yaklaşık 46 milyon kişi köle olarak yaşıyor. 24 farklı kriter üzerinden bu ülkelerde yaşayanların savunmasızlığı ve köleleştirilmeleri analiz edildi. Araştırma sonucunda, köle olarak doğan veya modern kölelik kapsamına giren borç köleliği ve diğer kölelik şartlarında zorla çalıştırılanların 2014’te 35.8 milyon olan insan sayısının yüzde 30 artarak 45.8 milyona çıktığı tesbit edildi. Bu artışta savaş ve kuraklık-kıtlık sebepleriyle insanların yurtlarından olması, göç dalgaları başlatmasının önemli rol oynadığı kaydedildi. 1.3 milyar nüfuslu Hindistan 18.4 milyon köle ile listede ilk sırada yer alıyor. Hindistan’ı 3.4 milyon köle ile Çin ve 2.1 milyon köle ile Pakistan takip ediyor.