Mülkün temelinin adalet olduğunu hatırlatıp “Her adımda âdil olunsun. Kimseye haksızlık yapılmasın.
Suçsuz insanlar mağdur edilmesin” dedikçe bu çağrılardan rahatsızlık duyup itiraz ve itham edenler de oldu. Onlara göre atılan adımlarda, yapılan işlerde hata ve yanlış olma ihtimali yoktu.
Neyse ki “Hata yapılıyor, masumlar da mağdur oluyor” diyenler çoğaldı ve nihayetinde Türkiye’yi idare edenler de bu hadiseyi kabul etti ve çözüm için ‘kriz masası’ kurulmasını kararlaştırdılar. Ancak öyle bir hâl var ki, Türkiye’yi idare edenler bile “hata yapılmış olabilir, düzeltelim, düzelteceğiz” dedikleri halde kraldan fazla kralcılar yine de hata yapılmadığını savunuyor.
Başbakan, Ankara’da düzenlenen vâliler toplantısında konuşurken bilmânâ/özetle şöyle demiş: Kamu içinde ciddî sayılabilecek bir tasfiye yapılıyor. Burada zaman zaman titiz davranılmadığı, yaş ve kurunun bir arada yandığı şeklinde şikâyetler geliyor. İntikam duygusuyla değil adaletle hareket edeceğiz. Bu mesaj karar veren herkesedir. Bizim sizlerin adaletinize güvenmekten başka şansımız yok. Kılı kırk yaracaksınız.