Ölçülü ve dengeli olmak her zaman tavsiye edilir.
Abartmak, hayali hakikat göstermek insanları bir süreliğine oyalasa da gerçeklerin ortaya çıkmasına mani olmak mümkün değil.
Türkiye’nin çok sayıda derdi var ve eğitim sistemindeki dertler belki de en başta gelir. Öğretmeninden öğrencisine, velisinden yöneticisine kadar herkes bunu bilir ve bunu söyler. Aksini iddia etmek, “Türkiye’de eğitim sisteminin sıkıntısı yok” demek mümkün değil. Elbette eğitim sisteminin sıkıntı olduğu tek yer ülkemiz değildir. Başka pek çok devletin de benzer sıkıntıları vardır. Önemli olan bu sıkıntıların farkına varmak ve çare arayışını sürdürmektir. Problemleri inkâr ederek, yok sayarak bir yere varmak mümkün olmaz.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Bursa’da yaptığı bir konuşmada “Türkiye’nin eğitim açısından hiçbir problemi yok” demiş ve itirazı hak etmiş.
Bakan Yılmaz’ın bazı tesbitleri şöyle: “PİSA’da (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) Türkiye’nin bilmem kaçıncı sırada olduğu söyleniyor. PİSA’ya bakarsanız Vietnam Amerika’nın önünde. Dolayısıyla tek bir kritere bakarak başka ülkeleri Türkiye’nin önüne koymak doğru değildir. Türkiye’nin petrolü, doğalgazı ve çok büyük madenleri yok ama beşeri sermayesi güçlü. (...)
“Türkiye müteahhitlik sisteminde Çin’den sonra ikinci sırada. Eğitim sisteminden çıkan mühendisler dünyanın her yerinde havaalanı, otoyol ve binalar yapabiliyor ve eserler ortaya koyuyor. Bu durum eğitimimizin başarısıdır. Türkiye, kendi mühendisiyle ATAK helikopteri yapıyor. Türkiye kendi mühendisi, işçisiyle tank yapıyor. Türkiye uydu yaptı mı? En zor teknolojik kazanımlardan birisi. Göktürk 2 uydusunu yaptık ve gönderdik. O halde Türkiye’nin eğitim açısından hiçbir problemi yok.”