Faruk Çakır Yeni Asya Gazetesi

Meclis’in yüzüncü yılına doğru

Hatay’da düzenlenen bir konferansta konuşan Tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, 1920’de açılan “Birinci Meclis”i “muhtelif fikirlerin bir arada barındığı bir meclis” olarak tarif etmiş ve...

27 Nisan 2016 | 84 okunma

Hatay’da düzenlenen bir konferansta konuşan Tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, 1920’de açılan “Birinci Meclis”i “muhtelif fikirlerin bir arada barındığı bir meclis” olarak tarif etmiş ve dolayısıyla günümüzdeki ‘meclis’lere de örnek göstermiş.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında 100. yıla yaklaşıldığını hatırlatan Ortaylı, konuşmasında öğrencilere, tarihi iyi öğrenmeleri ve önlerine gelen eserleri ayırt etmeleri için dikkatli olmaları tavsiyesinde de bulunarak şunları söylemiş:

“1920 Meclisi, bazılarının söylediği gibi öyle kendince ortaya çıkmış bir ittihatçı entrikası filân değildir. (...) 1920 Meclisi muhtelif fikirlerin bir arada barındığı bir meclistir. (...) Türkiye tarihinde henüz hiçbir meclis dış politikayı ve orduyu bu derecede etkin bir şekilde denetlememiştir. Ama bu denetleme bozguncu fikirlerle değil, doğrudan vatansever bir zihniyetle yapıldığı için de askerler ve dış politikaya yürüyenler nerede denetleme ve tenkit, nerede itaat ve takip etme işlemini yapacaklarını çok iyi bilmişlerdir. Bu meclis bir örnektir. Bizim siyasî hayatımız ve siyasî ahlâkımız için bu küçümsenecek bir olay değildir.” (AA, 25 Nisan 2016)

“Birinci Meclis”in yani bugünkü ismiyle ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının üzerinden 100 yıl, yani bir asır geçmek üzereyken ‘muhtelif fikirlerin bir arada olması’ noktasında ‘geriye’ gitmiş olmamız büyük bir problem değil midir? Bütün dünya ve insanlık, büyük ölçüde bu noktalarda ‘ileri’ye giderken, ülkemizin; hak, hukuk, ‘bir arada olma ve farklı fikirlere tahammül’ noktasında ‘geri’ye gitmiş olması tarihî bir gerçek değil mi?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma