Dünya, yeni bir şokla sarsıldı. “Sarsıldı” diyoruz, ama bunun
sözgelişi olduğunu da biliyoruz. Çünkü dünya, ‘aklını’ kaybettiği
günden bu yana, gerçekten sarsılması gereken hadiseler karşısında
susmayı tercih ediyor.
“İslâmın zeki bir mahdumu, çocuğu” olduğu müjdesi sebebiyle her
zaman duâcı olduğumuz Mısır, maalesef darbecilerin tesiri altında.
Ülkeyi uzun yıllar adaletsiz bir şekilde idare eden Hüsnü
Mübarek’ten sonra cumhurbaşkanı olarak seçilen Muhammed Mursi ve
arkadaşları hakkında ‘idam’ kararı verildi. Kararın ayrıntıları bir
yana, baştan sonra siyasî bir karar olduğu çok rahatlıkla
söylenebilir. Adalete göre değil de, siyasete göre karar
verildikten sonra çıkan neticeden iyilik beklenebilir mi?
Seçimle cumhurbaşkanı olan Mursi ve arkadaşları hakkında onlarca iddia ve itham var. Her darbe idaresinde olduğu gibi habbeyi kubbe yapmak ve siyasetçileri devre dışı bırakmak mümkün. Hadiselerin ayrıntılarını bilmesek bile, rahatlıkla adil bir karar verilmediğini söyleyebiliriz. Çünkü kararı verdirenler milletin helâl reyleriyle iktidara gelen idareciler değil. Aynı zamanda, yaptıkları işler sebebiyle millete hesap vermek durumunda da olmadıkları için çok rahatlıkla adaletsiz hükümler verilebilir ve verilmiştir.