Sıkıntılı ve zor bir dönemden geçtiğimizi herkes kabul ediyor,
ama bu dönemde atılacak adımların da hak, hukuk ve adalet
çerçevesinde olması gerektiğinin hatırlatılması bazılarının işine
gelmiyor.
Onlara göre bu dönem OHAL dönemi ve bazı ihmallerin,
hukuksuzlukların ve adaletsizliklerin olması normal
karşılanmalı.
Oysa bilinmelidir ki “Cenâb-ı Hakk’ın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Küçük, büyük için iptal edilmez. Bir cemaatin selâmeti için, bir ferdin rızası bulunmadan, hayatı ve hakkı feda edilmez. Hamiyet namına, rızasıyla olsa, o başka meseledir.” (Mektubat, On Beşinci Mektub, s. 57)
OHAL döneminde çıkartılan Kanun Hükmündeki Kararname’lerin hukukî bakımdan sıkıntılı olduğunu uzmanlar ifade ediyor. Tabiî ki bu sıkıntılar, KHK’ların muhtevalarıyla ilgilidir. Yoksa OHAL’de, KHK da temelde anayasada yer alan bir konudur.
Hadisenin hukukî yönünü uzmanlar dile getirip Türkiye’yi idare edenleri ikaz etmeye çalışıyorlar. Ancak bakıldığında bu ikazların pek de dikkate alındığı söylenemez. Şimdilik “Biz yaptık, oldu” prensibi ile hareket ediliyor.