Tekrar etmiş olacağız, ama mecburuz: İsimlerin değişmesiyle
hakikat değişmez. Dünyanın ‘elma’ dediğine birileri ‘ayva’ dese
onun dediğini dikkate alan olur mu?
Türkiye’nin derdi yöneticilere nasıl hitap edileceğinden ziyade,
nasıl bir sistemle idare olunacağıdır. Adına demokrasi denilse ve
orada hak, hukuk ve adalet olmasa o yönetim gerçek anlamda
demokrasi olur mu?
Bir süredir yönetim sistemi değişikliğinden bahsediliyor. Ülkemiz, eksikleriyle beraber şu anda parlamenter sistemle idare olunuyor. Cumhurbaşkanı var, başbakan var, TBMM var, bakanlar var. Bu sistem yerine “başkanlık sistemi”nin gelmesini isteyenler var. Tartışmalar devam ederken bir isim değişikliği yapılarak istenen yeni sistemin “cumhurbaşkanlığı sistemi” olduğu ilân edildi. Ne oldu da istenen sistemde isim değişikliği yapıldı? Bir partinin yeni sisteme destek şartı buymuş. “Başkanlık” olursa destek yok, “cumhurbaşkanlığı” olursa destek var. Arzu edilen sistem aynı, ama isimlendirme farklı. Bugün cumhurbaşkanlığı denir, yarın bir gün başkanlık ya da başka bir gün başka bir isim...