Ortadoğu ülkelerinin bazıları ile sınır komşusu olduğumuz halde belki de en az onları tanıyor olmamoz garip değil mi? Komşularını dahi yeterince tanımayan bir ülkenin, bir milletin; ‘dünyaya açılma, meselelerini dünyaya anlatma’ noktasında başarılı olması mümkün olur mu?
Bu bilgisizliğin had safhada olduğu komşumuz Suriye’de devam eden kargaşadan da anlaşılıyor. Suriye ile kapı komşuyuz, ama belli başlı büyük şehirleri haricinde şehirlerin adını dahi bilmiyoruz. Sosyal ve siyasî yapısını yeterince bilmediğimiz de kargaşa sonrası anlaşıldı. Afrin ya da Menbiç’in adı 5 yıl ya da 10 yıl önce niçin duyulmadı? Dünyanın bir ucundaki ülkelerin, şehirlerin adları duyulduğu kadar komşularımız olan İslâm ülkelerinin şehirlerini niçin bilmiyoruz? Amerika’daki bir kasabadan haberler geldiği halde, Suriye’den, Irak’tan, Pakistan’dan ya da Afganistan’dan niçin gelmez? Buralarda yaşayan Müslümanların dertleri, sevinçleri, problemleri niçin bizim de gündemimiz olmasın? Bir bütün olarak İslâm âleminde yaşanan problemleri bilmeden bunlara çare ve çözüm bulunabilir mi? Uzaklarda dahi olsa aç yatan ‘komşu’larımız varken, biz burada tok yatabilir miyiz?