Faruk Çakır Yeni Asya Gazetesi

Sahada oyuncu değil tribünde seyirci

Hemen ifade edelim ki bu bir futbol yazısı değildir. Türkiye ve dünya gerçeklerini görmeden ‘en iyisini biz biliriz, biz yaparız, dünyaya bedeliz’ diye övünmenin fayda değil zarar verdiğinin idareciler tarafından...

07 Mart 2016 | 166 okunma

Hemen ifade edelim ki bu bir futbol yazısı değildir. Türkiye ve dünya gerçeklerini görmeden ‘en iyisini biz biliriz, biz yaparız, dünyaya bedeliz’ diye övünmenin fayda değil zarar verdiğinin idareciler tarafından itirafına şahit oluyoruz.  Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) tarafından düzenlenen bir toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Sanayici yatırım yapacak sonra da fabrikasının çarklarını döndürmeye çalışacak. Aynı parayla büyükşehirlerin bir yerinde arazi aldığı zaman iki yılda o arazinin değeri ikiye katlanacak. Onun için ben sanayiciye kahraman diyorum. Hele bu dönemde Türkiye’de sanayicilik yapmak kahramanlıktır” demiş.   Dünyada ülkeler, şirketler ve şehirler arasında çok ciddî bir yarış olduğunu, bu yarışta bir adım öne geçmenin çok önemli olduğunu da hatırlatan Işık, şöyle devam etmiş: “Biz Türkiye olarak maalesef pek çok kritik virajı zamanında rakiplerimizle birlikte alamadık. Türkiye gelişmeleri hep arkadan takip etti. Neredeyse her gelişmede sahada oyuncu değil tribünde seyirci olduk. Bunun da bize ağır maliyetleri oldu. Güney Kore, 1960’larda açlıkla mücadeleden bugün dünyada en önemli teknoloji üreten ülkelerden biri haline geldi. Güney Kore bugün gayri safi yurtiçi hasılasının neredeyse yüzde 4’ünü Ar-Ge’ye harcıyor. Türkiye, Güney Kore’yi bırakın bu noktada daha az gelişmiş ülkelerle rekabet etmek durumunda kalıyor. Bunun asıl sebeplerinden biri maalesef Türkiye’nin var olan o girişimcilik ruhunun belirli aralıklarla törpülenmesi oldu. Girişimcisi olmayan bir ülkenin kalkınma şansı yok. Devlet eliyle kalkınma diye bir model artık dünyada yok. Sovyetler bunu denedi ve resmen iflâs etti ve dağıldı. Bugün Çin bile müteşebbisleri eliyle kalkınmanın içerisinde. Girişimcisi olmayan bir ülkenin dinamizmi yakalaması mümkün değil. Türkiye, maalesef son 40-50 yılda geçirdiği olağanüstü süreçlerden dolayı girişimcilik ruhunda mütemadiyen törpülenme yaşadı.” (AA, 5 Mart 2016)

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 152 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 128 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 108 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 76 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 117 Okunma