Faruk Çakır Yeni Asya Gazetesi

Senoz Vadisi’nin güzellikleri

Allah’a şükürler olsun ki memleketimizin her yerinde birbiriyle yarışan güzellikler var.Bu güzellikleri yetirince tanıyıp yerli ve yabancı ‘turist’lere yeterince tanıtabildiğimizi ise ne yazık ki söylemek kolay...

29 Nisan 2017 | 104 okunma

Allah’a şükürler olsun ki memleketimizin her yerinde birbiriyle yarışan güzellikler var.
Bu güzellikleri yetirince tanıyıp yerli ve yabancı ‘turist’lere yeterince tanıtabildiğimizi ise ne yazık ki söylemek kolay değil.

Türkiye’de yeşillik denildiğinde ilk olarak akla Karadeniz’in ve bilhassa Rize’nin geldiği her hâlde inkâr edilmez. Karadeniz’in ve Rize’nin birbirinden güzel çok sayıda vâdileri var ve bunların bir kısmı henüz meşhur olmamış. Rize’nin Çayeli ilçesindeki Senoz Vâdisi de bunlar arasında sayılabilir. Merkezden dağlara, yaylalara doğru ilerleyen Senoz Vadisi üzerinde 15’e yakın köy ve yüzlerce yayla var. Bu köyler ve yaylaların tamamı câzibe noktasında birbiriyle yarışabilir. Ancak Karadeniz’de yaşanan umumî problemlerden olan ‘turistlerin/misafirlerin konaklaması’ meselesi bu vadide de dert olarak karışımıza çıkıyor. Yeni bazı yatırımlar yapılsa da henüz arzu edilen noktada değiliz.

Geçen hafta (24-27 Nisan 2017) bir vesile ile köyümüzün de bulunduğu Senoz Vadisi’ne gitme imkânımız oldu. Dağların karla kaplı olduğu köylerde ağaçlar, ‘bayramlık’ kıyafetlerini giymişcesine dallarını yeşil yaprak ve rengârenk çiçeklerle doldurmuş. Bir taraf ormanlarla kaplı, diğer taraf çay tarlalarıyla süslü. Hemen yanında da eskiden mısır ekilen, ama artık boş bırakılan ‘çayır’lar yem yeşil halleriyle düşünenlere tefekkür dâvetiyesi çıkarıyor.

Başka vâdilerdeki durum nedir bilemiyoruz, ama Senoz Vâdisi üzerindeki yeni yol çalışmaları bilhassa dikkat çekiyor. İfade edildiğine göre geçmiş yıllarda ‘nahiye’ olan Kaptanpaşa Köyü’ne kadar dere ıslah ve yol genişletme çalışmaları yapılacak. Şu anda hummalı bir çalışma var. Bu vesile ile emeği geçenleri tebrik ederken, çalışmaların vâdinin merkeze uzak olan diğer köylerine kadar devam etmesi gerektiğini de hatırlatmak isteriz.

Ülke olarak sıkıntıda ve rahatta bir ve beraber olmak durumundayız. Bir şehrin, bir vâdinin, bir köyün ihtiyaçlarının karşılanması ve diğerlerinin ihmâl edilmesi kabul görmez. Meselâ, İstanbul’un ana arterlerindeki yol kenarı duvarlara ‘çiçek’ ekip de, Senoz Vadisi’nin ya da Van’daki bir vâdide bulunan köy yollarının delik deşik olması ‘tasada ve kıvançta bir olmak’ prensibine uymaz. Milletin imkânlarının yine millete dengeli şekilde dağıtılması gerekir. Önce yol olmayan köye yol, sonra yolu olanların beton ya da asfaltlanması ve imkân kalırsa büyük şehirlerin duvarlarına çiçek ekilmesi gererir. Bunun yerine tersini yapıp, yolu olmayan köy ya da varsa bile çukurlarla dolu köy yolları varken şehirlerdeki duvarlara çiçek ekmek millet imkânlarını israf anlamına gelir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma