Çalışmalarını Türkiye’de devam ettiren ‘ilim adamları’ değil de, daha çok ‘giden’ ilim adamlarının önemli başarılara imza atması acaba Türkiye’yi idare edenlere ve hepimize bir şeyler anlatmıyor mu? Nobel Ödülü alan ilim adamımız, ülkemizdeki bir üniversite çalışıyor olsaydı aynı netice mümkün olur muydu? Yeni keşifler için sağlam bir eğitim ve ‘anlayış’ altyapısı lâzım. İşleri ehil olana değil de, ‘bizden olan’a vermeye devam ettikçe başarılara imza atmak kolay değil. Geliştirdiği manyetik rezonans görüntüleme teknolojisiyle beyni anlamanın yolunu açtığı ifade edilen fizikçi Prof. Dr. Kâmil Uğurbil de çalışmalarını ‘gittiği ülke’de devam ettirenlerden biri. Prof. Dr. Uğurbil, 15’inci Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi olmuş. 1949’da İzmir Tire’de doğan Prof. Dr. Kâmil Uğurbil, lise eğitimini Robert Kolej’de, yüksek öğrenim ve doktora eğitimini ise (ABD) Columbia Üniversitesi’nde tamamlamış. Konu ile ilgili haberde şu bilgiler var: