Savaşların asıl kazananının silâh tüccarları olduğu her halde
tartışılmaz.
Zafer kazandığını düşünenler gerçekte silâh tüccarlarına neler
kazandırdıklarını hatırlasa belki de bu kadar kanlı savaşlar
yaşanmazdı.
Ülkeler arasındaki gizli ve açık savaşların yanı sıra törer saldırılarının da silâh tüccarlarına yaradığı belli. Yapılan araştırmalar ülkelerin son yıllarda silâha daha fazla para ayırdığını ortaya koyuyor. Keşke silâha harcanan paralar eğitim ve sağlık hizmetlerine ayrılabilse. Dünyada ayrı devletler olduğu müddetçe silâhlanma yarışının tamamen sona ermesi beklenemez, ama azaltılması mümkündür. Başta BM olmak üzere ‘büyük devlet’ler sadece kendilerini düşünen politikalardan vazgeçse, muhtemelen silâhlanma yarışı da hız kaybecek.
Silâhın iki ucu da keskindir. Hem sahip olana hem de başkasına zarar verme ihtimali var. Dolayısı ile silâhlanmayı teşvik edenlerin bin defa düşünmesi doğru olur. Şahısların silâhlanma arzusu ortaya koymalarında 15 Temmuz’da yaşananların ne ölçüde tesirli olduğunu bilmek mümkün olmasa da, yapılan çağrılar hatırlardadır. Kişilerin silâhlanması noktasında Amerika çok farklı bir örnek. Türkiye’nin şartlarının farklı olduğu her halde kabul edilir.