Suriye’deki anlamsız savaş ocakları söndürmeye devam ediyor.
Savaşı sona erdirmek için atılan adımlar istenen neticeyi vermiş
değil. Her halde savaş tüccarları “Tamam, şimdilik bu kadar kâr
yeter” diyene kadar kan akmaya devam edecek.
Savaşın devam etmesi noktasında atılan adımların netice vermemesi sebebiyle en büyük tenkitler Birleşmiş Milletler’e gidiyor. “Beş büyük ülke”nin kontrolünde olan BM’nin Suriye’de akan kanı durduramaması sadece bizi değil, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’u da bezdirmiş. Esad rejimine Halep’teki savaş uçaklarını yere indirme çağrısı yapan Ban Ki-mun düzenlenen gayrı resmî bir toplantıda “Suriye’deki trajediyi anlatmak için sadece birkaç kelimem kaldı” demiş.
23 Eylül’de Halep’te başlayan yoğun bombardımanın ardından yaklaşık 500 kişinin öldüğünü ve bunların dörtte birinden fazlasının çocuk olduğunu ifade eden Ban, 7 Temmuz’dan bu yana Doğu Halep’e hiç BM konvoyunun giremediğini söyledi. Açlığın savaş silâhı olarak kullanıldığını dile getiren BM Genel Sekreteri Ban, Rusya’nın Halep’teki bombalamalara insanî ara verme kararını memnuniyetle karşıladığını, ancak bunun yetersiz olduğunu hatırlatmış. Bu karar sayesinde acil tıbbî yardıma ihtiyacı olanların tahliye edilebileceğini anlatan Ban, “Doğu Halep’e tam insanî yardım girişine ihtiyacımız var” şeklinde konuşmuş. (AA, 21 Ekim 2016)
Bütün dünyanın gözü önünde bir ülke parçalanırken silâh tüccarları ve ‘ifsat şebekeleri’nin sevindiğini görmek lâzım.
Bu arada “Suriye’de savaş sona ersin” diye düşünür ve konuşurken bir başka komşumuzda, Irak’ta yeni ya da yeniden bir savaş başladı. Bakınız, BM Sekreteri Ban, kendilerine “Srebrenitsa ve Ruanda’dan hiç ders almadınız mı?” sorularının sorulduğunu hatırlatmış. Benzer sorular önümüzdeki yıllarda Suriye ya da Irak konusunda sorulmayacak mı? Niçin insanları ve ülkelerin önce öldürüp, sonra başında oturup ağlamak mecburiyetinde olalım?
“BM Güvenlik Konseyinin Suriye’de barış ve güvenliği sağlama sorumluluğunu yerine getirememesinden esef duyuyorum” diyen BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a bu konudaki açıklamaları için destek vermek lâzım. Tabiî ki BM Genel