Eğitim sisteminde şikâyet konusu edilen meselelerin başında
tarihin çocuklarımıza yanlış öğretilmesi gelir.
Bilhassa yakın tarih hakkında yazılanlar çok tartışmalıdır. Meselâ
ders kitaplarında Osmanlı Devleti dönemi genellikle kötülenirken
‘Tek Parti Devri’ cilâlanır. Hadiseleri olduğu gibi ortaya koyan ve
yorumu, tahlili ve değerlendirmeyi talebeye bıkaran bir anlayış
göremeyiz.
Anlaşılan tarih dersleri konusundaki sıkıntı ülkemizle sınırlı değil. Bununla birlikte bizdeki bakış açısının çok daha fazla sıkıntılı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Türkçesi de yayınlanan “Öğretmenimin Söylediği Yalanlar: Amerikan Tarih Dersi Kitaplarının Yanlış Anlattığı Her Şey” adlı kitabın yazarı Amerikalı sosyolog James W. Loewen, tarihlerindeki en büyük yalanın “Çok büyük bir devlet olarak başladık, gittikçe kendiliğinden daha da büyüdük” ifadesi olduğunu söylemiş.
Kitabıyla ilgili soruları cevaplayan Loewen, Amerikalıların tarihle ilgili bildiklerini sorgulamayı amaç edindiğini ifade etmiş. Amerikalı sosyolog Loewen, “Amerikan devletinin ideolojisi ve politikalarını dayatmak için resmî tarihi kullandığı örneklerden bahsedebilir misiniz?” sorusu üzerine şöyle demiş: “Açıkça söyleyebilirim ki, Amerikan devleti kendi tarihini dayatmıyor. Bizim ders kitaplarımız resmî ve ulusal bir onaydan geçmiyor; şahsî kişiler ile şirketler tarafından yazılıyor ve basılıyor. Bu özellikle ABD, genel olarak kapitalizmle ilgili güzel ve olumlu noktalardan biri. Ancak bana yönetimlerin ve Amerikan devletinin önemli negatif roller üstlendiği örnekler vermeme izin verin.