Başta Avrupa olmak üzere bütün dünyada ‘İslâmdan korku’yu yaymaya çalışan ve her fırsatta bunu yapan bir şebekenin olduğunu kabul etmek lâzım.
Bazen küçük, bazen büyük tuzaklar, provokasyonlar ve yanıltmalar yapılıyor. Amerika’da 11 Eylül 2001’de meydana gelen “İkiz Kule” saldırısı bu tuzakların belki de en büyüğüydü. Şükürler olsun ki o büyük tuzak bile ters tepti, kuranların başına döndü.
“Fransa’nın 11 Eylülü”ne benzetilen 13 Kasım 2015 Cuma akşamı Paris’de gerçekleştirilen terör saldırıları da kısmen ters tepti, inşallah tamamen ters teper. Bu saldırıların birden çok sebebi, bahanesi, hedefi olabilir. Ancak saldırı sonrası hemen Müslümanlar aleyhinde hava oluşturulmak istenmesi, bazı camilerin kundaklanması; asıl maksatın “İslâm korkusu”nu Avrupa ve dünyada alevlendirmek olduğunu gösteriyor.
Bu ihtimal ve bu tehlike her zaman için vardır. Fakat, dünya siyasetine yön verenlerin mutedil beyanları bu tuzağın bozulacağını hatırlatıyor. Meselâ, Paris saldırısından sonra Kanada’da bir caminin kundaklanması sonrası “Beni derinden sarstı ve rahatsız etti” diyen Kanada Başbakanı Trudeau, “Namaz için camiye giden aileler müsterih olsun. Hükümetimiz sizin haklarınızı koruyacak. Caminizin en kısa zamanda yeniden ibadete açılmasını ümit ediyorum” demiş.