Dünyada bir kişi bile açlıktan ölüyor olsa, dünyayı idare eden idarecilerin bundan dolayı sorumluluğu vardır.
Açlık ve sebep olduğu ‘terk-i adet/hastalık’lar sebebiyle bir değil, binden fazla insan bu dünyadan göçtüğüne göre, ‘dünyaya hükmeden büyük devlet başkanları’nın övünmeye hakları yoktur.
Tabiî ki mesele, problem, dert sadece açlık değil. Çare bulunması icap eden dertlerden biri de israftır. Yerli yerinde kullanılmayan, çöpe giden, boşa harcanan her şey israftır. Ömür de israf edilebilir, para da. Daha çok ‘para’ israfından şikâyet edilir, ama diğer israfları da görmek lâzım.
Aslında dünyayı idare eden yöneticiler de ölçüsüz israfın farkıda. Konuşmalara bakılırsa, çareyi de biliyorlar. Dileğimiz, bildikleri çareleri uygulama safhasına koymaları ve sözlerini fiilleriyle desteklemeleridir. Meselâ, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun, dünyada açlığı yok etmenin herkesin sorumluluğu olduğunu söylemiş. “Dünya Gıda Günü” faaliyetinin yapıldığı Milano’daki EXPO 2015 fuarını ziyaret eden Ban Ki-mun, “Açlığı yok etmek herkesin sorumluluğudur. Bugün kaynaklarımızı utanç verici bir biçimde israf ediyoruz” şeklinde konuşmuş. (AA, 16 Ekim 2015)
“İsraf var” diye şikâyet etmek bir yana, Ban Ki-mun’un daha da ileri gidip, “Bugün kaynaklarımızı utanç verici bir biçimde israf ediyoruz” demesi dikkat çekici. “Utanç verici bir israf” varsa, bu israfı kimlerin yaptığı, kimlerin teşvik ettiği ve kimlerin ‘seyirci’ kaldığı da ortaya konulmalı.