Ekonomi noktasında belimizi tam olarak doğrultamadığımız için
enerji harcamaları devamlı gündeme geliyor.
Türkiye’yi yönetenler haklı olarak “Dışarıdan petrol ithal etmek
mecburiyetinde olmasak şu ekonomiyi ne güzel idare ederdik”
anlamına gelecek tesbitlerde bulunuyorlar.
Tabloya ve rakamlara bakıldığında bu serzenişe hak vermek mümkün. Çünkü ülkemiz yılda 62 milyar dolarlık enerji ithalatı yapıyor. Bir an için bu paranın Türkiye’de kaldığını düşünelim. İsraf etmemek şartıyla neler yapılacağını hesaplamak lâzım.
Enerji ihtiyacı ve bunun ağırlık olarak ithalatla karşılanması Gaziantep’te düzenlenen bir toplantıda da gündeme gelmiş. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) tarafından düzenlenen “Uluslararası Enerji ve Mühendislik” konferansında konuşan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, şöyle demiş: “Türkiye güçlü bir ülke. Türkiye’nin 60 milyar dolarlık bir cari açığı var. Peki, bizim dışarıdan enerji ithalatında harcadığımız para ne kadar? Ortalama 62 milyar dolar civarında. Yani biz enerjimizi kendi içimizde üretebilirsek, yenilenebilir alternatif enerji kuruluşlarıyla yeni alternatifler oluşturabilirsek dışarıya bağımlılıktan da kurtulmuş olacağız. Güneş, rüzgâr enerjisi, hidroelektrik santralleri coğrafyamızın bize hediyesidir. 4 mevsimi bir anda yaşayabilen nadir ülkelerden bir tanesiyiz. (...) 2023’de geri dönüşümlü enerjiyi elde etmeyi hedefleyen bir Türkiye var. Doğalgaz bizim vazgeçilmezimiz. Yeni alternatif depolamalarla bu doğalgaz sektöründe de depolamalar ilerideki enerji açığımızı da ortadan kaldıracaktır.” (AA, 13 Ekim 2016)
Kâğıt üstünde hesap yapmak kolay, ama gerçekleştirmek öyle mi? Türkiye petrolü dışarıdan ithal ediyor, ama asıl mesele sahip olduğumuz kaynakları tam olarak kullanabiliyor muyuz?