Yıllık iznimizin bir bölümünü Çayeli, Senoz Vadisi’ndeki
köyümüzde geçirdik. Şehrin kalabalığında boğulanlar için köy hayatı
cazip gelse de, köylerin de kendisine göre dertleri var.
Şehirdeki hayat tarzları gibi, köylerdeki şartlar da değişti ve
değişmeye devam ediyor. Geçmiş yıllarda köyde yaşayanlar
üreticiyken, artık onlar da tüketici olmuş durumda. Yaylacılık
tamamen bitmiş. Buna rağmen köyler hâlâ cazip.
Köy demek, bir yönüyle de yol demek. Karadeniz’in engebeli coğrafi yapısı, hem yol yapımını, hem de yapılan yolların korunmasını zorlaştırıyor. Yaylacılık fiilen bitmiş olsa da, köylerde yaşayanların yayla sevgisi bitmiş değil. Dolayısıyla yaylalarımız artık günübirlik gezilere ev sahipliği yapıyor. Yılda bir kaç defa gidiliyor olsa da yayla yollarının iyi ve bakımlı olması talep ediliyor. Mevcut haliyle yayla yollarına ‘yol’ demek imkânsız. Minibüs ya da çift kabin arabalar haricindeki vasıtalarla yaylalara gitmek çok zor. Elbette yolu düzgün yaylalar da var, ama sayısı çok az.