Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki konuşmalar ve görüşmeler
inişli, çıkışlı olsa da devam ediyor.
AB yöneticileri arasında Türkiye’nin önünü kesmek isteyenler olduğu
gibi Türkiye’yi idare edenler arasında da AB üyeliği istemeyenler
vardır.
Çok defa tekrar edildiği üzere AB üyeliğini, Türkiye’de yaşayanların menfaatine olduğu için talep ediyoruz. AB üyeliğinin bazı zararı olsa bile, faydaları muhtemel zararlarını telâfi edebilecek miktardadır.
Temmuz ayı ortasında (2016) yaşanan darbe girişimi sonrasında AB ile aramızdaki mesafe daha da açılma emaresi gösterdi. AB yöneticilerinin darbe girişiminini kınamakta gecikmesi, insaflı AB yöneticilerini de şaşırttı.
Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik’le görüşen Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders’ın tesbitleri önemli. Koenders, AB’ye yöneltilen eleştirilere katıldığını belirterek, “AB’den belli beyanlarda bulunuldu. AB de eleştirileri dikkate almalı. Türkiye’den geliyor olsa da. Stratejik ortaklıktan bahsediyoruz. Stratejik ortaklar birbirileriyle açıkça konuşabilmeli. Birbirimiz ile konuşmak çok önemli. Yüz yüze konuşmak çok önemli. Bu konuşma sadece mülteci konusunda olmamalı. Demokrasi, insan hakları gibi pek çok alanda görüşmelerimizi en zor dönemlerde de sürdürmeliyiz” demiş. (DHA, 29 Ağustos 2016)