Türkiye'de her gün binlerce maddi hasarlı kaza gerçekleşiyor. Bu
kazalarda hasar gören araçların maliyetleri sigorta şirketlerince
karşılanıyor. Suçlu aracın trafik sigortası karşı tarafın hasarını
ödüyor. Ayrıca kaskosu bulunan araçlardaki hasarlar da yine sigorta
şirketleri tarafından ödeniyor. Ancak bu tamirat sonrasında
araçların değerleri düşüyor. Hasarlı oldukları TRAMER kayıtlarına
giren araçlar satış sırasında daha düşük değerde satılıyor. Bu
durum araç sahibine maddi zarar veriyor. Ancak birçok vatandaşın
bilmediği bir hak bulunuyor. Bu da aracın değer kaybının tazmini.
Birçok araç sahibi aracının tamiri sonrasında otomobilin
yenilendiğini düşünüyor ama durum öyle değil. Aracınız değişen
parçaları ya da yapılan boya sebebiyle daha düşük değerde
satılıyor. Burada hiçbir kusuru olmamasına rağmen aracı hasar gören
ve değeri düşen vatandaşlar sigorta şirketlerine bunun tazmini için
başvurabiliyor. Ancak sigorta şirketleri bunu ödemeye
yanaşmıyorlar. Bu durumda 2 yıllık bir süre içinde dava açma hakkı
bulunuyor. Burada değer kaybı parası karşı tarafın sigortasından
karşılanıyor. Bu konuda Yargıtay kararları da bulunuyor. Yargıtay
değer kaybını zarar kalemleri arasında saydığı için hukuken de bu
hakkınız bulunuyor.
YAZILI BAŞVURU GEREKİYOR
Aracın hasarının tespiti sırasında verilen expertiz raporlarında
değer kaybının da bulunması gerekiyor. Bu kaybın maddi miktarı
belirlendikten sonra önce sigorta şirketine yazılı başvuru yapmak
gerekiyor. Ödenmediği takdirde ise mahkeme yoluna gidiliyor. Bu
konu bazı kasko poliçelerinde teminatlar arasında da sayılıyor. O
yüzden poliçenizi iyi incelemenizde yarar var. Sizin arabanıza
zarar veren aracın sigortası yok ise bu kez kişilere de değer kaybı
davası açılabiliyor. Araç ticari bir araç ise değer kaybıyla
birlikte aracın tamirde kaldığı sürede meydana gelen kayıplarda
talep edilebiliyor.