Kadınların çalışma hayatında daha fazla yer almasını sağlayacak çok önemli düzenlemeler bulunuyor. Özellikle hem anne olup hem de çalışan kadınların izinden, maddi desteğe kadar birçok hakları var
Türkiye'de kadınların çalışma hayatında yer alırken aynı zamanda
anne olmalarını sağlayacak çok önemli düzenlemeler yapıldı. Gerek
işverenler açısından gerekse çalışanlar açısından büyük avantajlar
içeren bu teşvikler kadın istihdamının artırılmasında önemli rol
oynadı ki bu da rakamlara yansıdı. Bunun yanında hem çocuk sahibi
olup, hem de çalışabilmeyi kolaylaştırıcı tedbirler alındı. Çocuk
yardımları, kreş destekleri, dadı hizmetleri, doğum paraları, yarım
gün mesaiyi getiren esnek çalışma modeli gibi teşvikler kadınların
bu noktada işlerini kolaylaştırıcı rol oynadı. Bütün bu tedbirlere
rağmen rakamlara baktığımızda kadınların hâlâ çalışma hayatında
yeteri kadar yer edinemediğini de üzülerek görüyoruz. Özellikle
kayıt dışı istihdam konusunda, yani sigortasız çalıştırılma
noktasında kadınlar erkeklere göre çok daha fazla dezavantajlı
durumda. Kayıtdışı istihdam oranı yüzde 34.9 civarında bulunuyor.
Fakat kadın çalışanlar açısından baktığımızda ise bu oran yüzde
48'lere kadar çıkıyor. Erkeklerde ise yüzde 29 seviyelerinde. 2016
sonu rakamlarına göre kadınların Türkiye'de işgücüne katılım oranı
yani, 'Ben çalışmaya hazırım' diyen kadınların oranı yüzde 32.5
seviyelerinde. İstihdam oranı ise yüzde 28 olurken işsizlik oranı
yüzde 13.7 olarak ortaya çıkıyor.
RAKAMLAR KONUŞUYOR
İsterseniz yine rakamlara bakmaya devam edelim. 2010 yılında kadın
çalışan sayımız 6 milyon 439 bin kişi olarak istatistiklere
yansıyor. Bu rakam 2014 yılında 7 milyon 922 bin kişiye ulaşıyor.
2015 yılında 8 milyon 122 bin olan kadın çalışan sayısı 2016
yılında 8 milyon 312 bin kişiye çıkıyor. Kadının eğitim seviyesinin
artıyor olması ve üniversitelerdeki engellerin de kalkması, bu
noktada fırsat eşitliğinin sağlanmasıyla toplumun her kesiminden
kadının okuma imkânı bulması ve iş hayatında yer alması rakamların
yükselmesinde önemli bir etken.