AK Parti’nin “seçim beyannamesi”ni incelemeye devam ediyorum. Bugün, “şeffaflık” başlığı üzerinde duracağım.
Beyannamede şeffaflığı, “yönetimlerin hesap verme sorumluluğu açısından vazgeçilmez önemde” gören AK Parti, “adalet için olduğu kadar verimlilik için de gerekli” bulduğu “Şeffaflık”ı şöyle tanımlıyor: “Kamu kaynak, imkân ve uygulamalarının kişisel menfaatler için kullanılmaması ve haksız rekabetin önlenmesi...”
Devamındaki “neler yaptık?” başlığı altında sıralananlara da baktığımızda, genel olarak “mali/maddi kaynaklar, imkânlar ve uygulamalar”ı esas alan bu tanımlamanın izaha ihtiyacı var. Mesela;
“Kamu kaynakları”nın, “kamu imkânları”nın ve “kamu uygulamaları”nın sadece maddi/mali kaynaklar, imkânlar ve uygulamalar olmadığı, kamunun elindeki yeraltı ve yerüstü maddi/mali kaynakların tümünün yanında, bunların yönetiminden oluş(turul)an “değer artışları”nın, “liyakat ve ihtiyaç”a göre “insan kaynağının yönetimi ve istihdamı”nın, “kamunun etki ettiği özel kaynaklar”ın, “kamu erki”nin “yaptırım ve tasarruf gücü”nün; yine “yasama ve yürütme gücü”nden doğan ve bunlara bağlı imkânların, her türlü “yasama ve “icra uygulamalarınının tümü”nün, “adaletin dağıtımı”nın ve “yargı sisteminin sevk ve idaresi”nin vb. de buna dahil edileceği belirtilmeliydi.