Bilirsiniz, “halının altına süpürmek” diye bir deyim var. Diğer biçimi “hasır altı etmek.” Kısaca, “bir şeyi gizlemek, gerçekleri tahrif etmek, saklamak” demek.
Eğer isteyerek, bilerek ve haksız olarak yürüttüğünüz bir işi, şahid olduğunuz bir hususu, gerçekleşen bir durumu “örtbas etmek”, içyüzünün bilinmesi önlemek istiyorsanız...
Hatalarınızın veya sevdiklerinizin ve takip ettiklerinizin yanlışlarının, “haksızlıklar”ının, “suçlar”ının duyulmasını, görülmesini ve bilinmesini istemiyorsanız...
Hem kendinize, hem de sevip saydıklarınıza ve takip ettiklerinize ait sorunlarla, hatalarla, suçlarla, günahlarla, çirkinliklerle yüzleşmek istemiyorsanız...
Herhangi bir sebeple görmezden gelmek veya gözlerden uzak tutmak istediğiniz bir durum varsa da bunlardan kurtulmak istiyor ama kurtulamıyor, üstelik de kurtulduğunuzu zannetmeye meylediyorsanız...
İşte bütün bu durumlarda, onları “halının altına süpürmek”, ya da “hasıraltı etmek” istiyor olabilirsiniz. Ya da hasıraltı edilmesine, halının altına süpürülmesine göz yumuyor, normal görüyor, sakıncasız buluyor, hatta buna haklılık payı veriyor da olabilirsiniz.
Bugün el’an yaşadığımız şeydir hasıraltı etmek veya halının altına süpürmek. Bu tutum, “sorunlu bir kişilik yapısı”nı gösteren önemli bir “sapma”dır aslında. Acilen tedavi gerekir bu tür bir “kişilik sapması” için; çünkü pek fena bir akıbete sürükler insanı ve toplumu.