Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ, Afyon’da verdiği konferansta ilginç şeyler söylemiş. Dediklerini sondan başlayarak ele alalım.
Önce din ile toplumsal hayatın ayrılmazlığını savunan bir cümle kurup diyor ki: “Bazı radikal düşüncede olanlar dini toplum hayatından kopartmaya çalıştı.” Sanırsınız, dinin toplum hayatından ayrılmazlığını savunup, “ayırma”yı hata sayıyor. Bizzat Kemalist rejim ve uygulayıcıları olan “Kemalist baronlar” böyle yapmamış gibi, kabahati “bazı radikal düşüncede olanlar”a yıkıyor. Sahi, “toplumu dinden ve dini hayattan koparmak” Kemalist devrimlerin birincil amacı ve en önemli işlevi değil miydi?
Bir önceki cümlesinde diyor ki: “Bazı dönemlerde hatalar yapıldı.” Burada işin çehresi belirmeye başladı. “Dini toplumsal hayattan ayırma”yı hata sayıyor, ama çaktırmadan ülkemizdeki uygulamaların her zaman bu anlama gelmediğini vurguluyor. Tümüyle değil de, “bazı dönemlerde” hata yapılmış. Hangi dönemler? Belli değil. Hatalı uygulama yapılmayan dönemler hangileri? O da belli değil. Yani “duygusallıklar üzerinden prim yapma”ya yönelik bir cümle işte.