Ne garip değil mi; bir parti yüzde 40 oy alarak birinci parti çıkıyor ama mağlup sayılıyor; bir başka parti yüzde 13 oy ile sonuncu parti oluyor ama galip ilan ediliyor! İşte “Demokratik mekanizma” böyle bir şey.“Demokrasi”ye ısınamamış olmamın bir sebebi de bu.
Seçim sonuçlarının AK Parti için nasıl bir eylemi zorunlu kıldığını görmek lazım. AK Parti için bu saatten sonra en elzem ve öncelikli konu, “hiçbir hususu ihmal etmeden, hiçbir ayrıntıyı atlamadan kapsamlı bir muhasebe yapmak” olmalı. Bu kapsamda Ak parti şu adımları atmalı:
Yaptıklarının da, yapabileceği ve hatta yapması gerektiği halde yapmadıklarının da muhasebesini yapmak zorunda. Bir yandan yaptıklarını ne derece doğru ve yerinde yaptığının, maksadı hasıl edecek nitelikte yapıp yapmadığının muhasebesini yaparken; diğer yandan da yapabileceği pek çok şeyi niçin yapmadığının, yapması gerektiği halde pek çok şeyi neden yapmayıp ertelediğinin, mevzuat engellerini aşmayıp kazanımları niçin uygulayıcının inisiyatifine bıraktığının muhasebesini yapmalı. Tüm bunların “ana kitle” üzerindeki olumsuz etkilerinin neler olduğunu tek tek ve en küçük ayrıntılarına kadar tesbit edip, gereğine uygun çareleri üretmeye hemen başlamalı.