1980’lerin sonlarında sıcak bir yaz günü Priene antik kentinde taşlardan yüzüme vuran cehennem alevlerine rağmen başlayan arkeoloji sevgim, arkasında yüzlerce yazı ve “Bir Arkeoloji Detektifinin Maceraları” (Oğlak Yayınları) isimli kitabı bırakarak bugünlere kadar geldi...
Dünya üzerinde tarihi değiştirebilecek yerlerden biri de Anadolu toprakları…
Türkiye’deki Roma İmparatorluğu’ndan kalan antik kent sayısı, inanmayabilirsiniz, ama İtalya’dakilerden fazla. Örneğin, Side antik kentindeki Roma dönemi eserlerinin benzerleri, Roma’da bile yok…
Kazılmayı bekleyen 20 bin höyük bulunuyor. Anadolu’daki 25 bin tümülüsün neredeyse yüzde 99’una hiç dokunulmamış. Antik çağlardan bu yana dikilmiş 25 bin irili ufaklı anıt yer alıyor ülkemiz topraklarında. Yani toplam 70 bin civarında tarihsel, kültürel, dinsel nokta var.
Bütün bunlara karşılık Anadolu’da hâlen yaşanan 34 bin civarında köy olduğu söyleniyor. (2014 yerel seçimleri öncesi yürürlüğe giren yeni yasa ile nitelikleri değiştiğinden son rakam, 18 bin civarlarında, ama statüleri farklı olsa da yaşayanlar için buraları hâlâ köyler)
Bu rakamlar ışığında her köye ortalama 2 tarihsel yer düşüyor!