Kar, tipi, kapalı yollar, balıkçı falan meseleleri kapandı ise size son günlerdeki en büyük kabusumdan söz etmek istiyorum.
Kabusum adı “posta kutusu”.
İki gündür, yaşadığım apartmanın girişindeki posta kutusunu açmaya korkar oldum.
İçinden çıkacak faturayı görmekten korkuyorum.
Önceki gün mahallede arada bir gittiğim minik kahveciye uğradım.
Toplasanız 30 metrekare bir yer. Bir de minik mutfağı var.
De ki 60 metrekare.
İçinde 20 kişinin oturabileceği birkaç masa, caddeye taşmış 4 masa.
Sahipleri genç karı koca mecburen sektör değiştirenlerden.
Ayak üstü biraz sohbet ederken, her yerde olduğu gibi orada da konu elektrik faturalarıydı.
Ocak ayı faturası yeni gelmişti.
Ve son üç aylık faturaları gösterdi.
Aralık ayı faturası 4500 TL idi.
Ocak ayında gelen fatura 6 bin 795 TL idi.
1 Şubat’ta gelen fatura ise sıkı durun söylüyorum, tam tamına 14 bin 563 TL.
Her yerde durum üç aşağı beş yukarı aynı.
Ve emin olun hiç kimse başka bir şeyden söz etmiyor.
Kimi görsem elektrik faturasından söz ediyor.
Bir konu daha var tabii.
O da doğalgaz faturaları.
Onun da elektrikten aşağı kalır yanı yok.
Dün öğlen bir arkadaşımın ofisine uğradım.
Ben gördüğüm elektrik faturasından söz ederken, sekreteri söze girdi.
“Fatih Bey ben de size doğalgaz faturamı göstereyim” dedi.