KEMAL Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü”, müthiş bir mitingle noktalandı.
Muhtemelen bu miting, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihindeki en büyük, daha doğrusu en kalabalık miting olarak tarihe geçecektir.
Yürüyüş başlı başına önemli bir “muhalefet” hareketiydi belki ama beni en çok etkileyen kare son günde geldi.
Kılıçdaroğlu’nun son kilometreyi tek başına yürüyüşünü gösteren fotoğraf karesi.
Niye etkilediğini az sonra anlatacağım.
Nisan ayıydı.
16 Nisan referandumu öncesi, CHP’nin mitinglerinden birindeydim.
Yanıma CHP’nin ilçe başkanlarından biri geldi.
Sohbete başladık.
Şöyle bir cümle kurdu:
“Fatih Bey, bizim genel başkan iyi adam, hoş adam, kibar adam ama çok önemli bir eksiği var.”
Merak ettim.
“Ne o eksik?” dedim.
Çok ilginç bir yanıt verdi.
“Fatih Bey, Kemal Bey bürokrasiden geliyor. Üst düzey bürokrasiden. Makam odasından çıkmış, makam otomobiline binmiş. Halkla iç içe geçmemiş. Halktan biri ama halkla iç içe yaşamamış. Deyim yerindeyse ayağı asfalta değmemiş. Ne yazık ki konuşmalarında, sahada bunun eksikliğini hissediyoruz.”
CHP Lideri dün yürüyüşünü tamamlamak için kavrulan asfaltın üzerinde son adımlarını atarken, aklıma bu sözler geldi.
Kılıçdaroğlu’nun ayağı asfalta epey bir değdi.
Miting alanında söylediği gibi, “çok şey gördü” yürüdüğü 500 kilometreye yakın yolda.