Bizlere yani yeni sisteme “şüphe” ile yaklaşanlara verdikleri misal hep aynı oluyordu:
“Bakın belediyelere. Başkanların yetkileri sayesinde sorunsuzca yönetiliyorlar. Meclis de denetliyor.”
Anayasa’ya koyulan Cumhurbaşkanı’nın üst düzey bürokratları atama yetkisi de hep aynı örnekten yola çıkılarak Anayasa’ya yerleştirilmişti.
“Belediye başkanları çalışacakları bürokratları atıyorlar ve ekip kuruyorlar” diyordu yeni sistemi savunanlar.
Aradan çok değil hemen hemen 1 yıl geçti.
Tüm bunları savunan ve Anayasalaştıran “İnvincible” AK Parti ilk kez önemli büyükşehirleri kaybetti.
Ve ne oldu şimdi?
Düne kadar başkanlık sistemi için “emsal” olan büyükşehir belediye başkanlarının yetkileri tırpanlanmaya başlandı.
Belediye başkanlarının atama yetkileri ellerinden alınmak, bu yetki AK Parti’nin çoğunlukta olduğu belediye meclislerine verilmek isteniyor.