Bedelli Askerlik'te başvuru süresi başladı.
Bu arada ilginç bir şey de ortaya çıktı.
Bedelli Askerlik yapacak olanlar, "İşsizlik maaşı" da alabilecekler.
Bedelli Askerlik yapacak olanlar, askerlik için işlerinden ayrılacak olurlarsa tazminatlarını alacaklar ve askere gidecekler.
21 gün sonra askerden döndüklerinde eğer işleri yok ise ve iş bulamazlarsa “İşsizlik maaşı” için başvuruda bulunabilecekler.
Ve bu durumda 10 ay süre ile kendilerine işsizlik maaşı bağlanacak.
Bu maaş ne kadar mı?
Aylık en az 811 en çok da 1623 TL.
Son aldıkları maaşa bağlı olarak belirlenecek bir miktar.
Bu durumda bedelli askerlik aslında “Bedava Askerlik” gibi olacak.
Çünkü Bedelli Askerlik için devlete 15 bin TL ödeyen bir kişi, 10 ay boyunca devletten 1623 TL işsizlik maaşı alacak ve böylece askerliğini bedavaya getirmiş, hatta üzerine eline 1230 TL de fazladan kalmış olacak.
Ya da en kötü ihtimalle devletten 8110 TL işsizlik maaşı alacak ve askerliğini 15 bin TL’ye değil, 6890 TL bedelle yapmış olacak.
* * *
Şaşırtıcı bir görevden alma
Oh be, sonunda bunu da gördük.
İlk kez kamuda birisi hata yaptığı için, vatandaşın hakkını yediği için, vatandaşı mağdur ettiği için bedel ödeyecek.
Hatırlayacaksınız, Bakanlar Kurulu açıklandığı gün Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk için “Çok yerinde bir tercih olmuş” demiştim haddim olmayarak.
Milli Eğitim Bakanı, lise yerleştirme sisteminde ciddi bir yanlışa imza atan ve binlerce öğrencinin mağduriyetine yol açtığı iddia edilen Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt’u anında görevden aldı.
Sadece o değil Ölçme ve Değerlendirme Genel Müdürü Bayram Çetin, Yeğitek Genel Müdürü Bilal Tırnakçı ve Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu da görevden alınarak bu hatanın bedelini ödeyenler arasına katıldılar.
FETÖ soruları çalarken ve biz bas bas “Sorular yine çalındı” diye bağırırken ilgilileri koruyan anlayış artık bitmiş Milli Eğitim’de.
Darısı diğer kurumların başına.
* * *
Aynı yolda devam
Başkan Erdoğan bakanlarıyla beraber 100 gün 400 proje açıkladı.
Şaşırtıcı bir şey görmedim içinde.
AK Parti’nin yaptıklarını yapmaya devam edeceğini gösteren bir programdı.
Muhtemelen Başkanlık sistemi nedeniyle, tüm bu alanlarda biraz daha hızlı hareket imkanı olacaktır.
Genelin dışında hoşuma giden başlıklar ise şunlar oldu:
* Çocuk ve hayvan istismarına yönelik önleyici yasaların hızla çıkartılacak olması
* Yargıda yargılama süresini kısaltmaya yönelik “Hedef Süre” uygulamasına geçilecek olması
* Sosyal Yardım politikasından vazgeçilerek bunun yerine Sosyal İstihdam politikası uygulanacağı yolundaki cümle
* Kurumların mali kaynaklarının tek elden yönetilmesi düşüncesi
Başkan’ın konuşması sırasında gözüm de piyasa verilerindeydi.
Çünkü özellikle döviz ve borsa Erdoğan’ın açıklamalarına anında tepki gösterir yıllardır.
Bu kez ilginç bir şey oldu ve Erdoğan konuşurken, döviz kurları yerinden bir milim bile kıpırdamadı.
Akşam da Türkiye’nin önde gelen finans yöneticilerinden biriyle yemekteydim.
Erdoğan’ın açıklamaları hakkında ne düşündüğünü sordum:
“Süregelen politikaların süregiden politikalar olacağını gördük. Hatalara da sevaplara da devam edileceğini duyduk. Beklentimiz inşaata değil sanayiye yönelme konusunda yüreklendirici bir tavır olmasıydı. Ama gördüğümüz kadarıyla ekonomik politikalar aynen sürecek“ dedi.
Aslında Erdoğan’ın açıklamalarının önemli bir bölümü 100 günü değil, belli ki 5 yıllık süreyi kapsayacak.
Yoksa bunca projenin 2018 sonuna kadar tamamlanacağını düşünecek halimiz yok.
* * *
Şahane mükemmel değildir