Yazılabilir, yayınlanabilir hale getirmekte zorlanıyorum
düşündüklerimi.
Yine de denemekte fayda var.
Birkaç hafta içinde bir büyük kentimize yeniden bir belediye
başkanı seçeceğiz.
Kente bir hizmetkâr.
Makul düşünürsen her şeyin hak ve hukuk dairesinde yürüyeceğine
inanıyorsan olacak olan bu. Bir belediye başkanı altı
üstü.
Gecesini gündüzüne katıp, kentte yaşayanların hayatını
kolaylaştırmaya çalışacak biri.
Daha önce 16 başkan gelmiş, gitmiş.
Gelecek olan 17.
Ötesi değil.
Ama olan bitene bakarsan, sanki bunun ötesinde bir durum
var.
Birileri tutturmuş gidiyor bir Pontus muhabbeti.
Yahu arkadaşlar, (buradaki arkadaşlar kelimesi lafın gelişidir. Bu
ülkeyi bölen, vatandaşlarını kendince aşağılayan birisi arkadaşım
falan olamayacağı gibi adam da sayılmaz) bir belediye başkanlığı
için ülkeyi bir kez daha bölmek neyin nesidir!
Önce Doğu’yu böldünüz, Türk ve Kürt diye.
Sonra Orta Anadolu’yu, Alevi ve Sünni diye.
Ege ve Marmara zaten buralardan gelen göçlerle bölünmüşlüğü
tattı.
Kala kala bir Karadeniz kalmıştı, sıra ona mı geldi!