İstanbul’un anasını ağlatan imar rejiminin mucitleri ve uygulayıcıları dahil, herkesin ve tabii yarışı önde götüren her iki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının da ortak bir söylemi var:
"İstanbul’da dikey yapılaşmaya son vereceğiz, yatay mimariye geçeceğiz."
Bu söylem kulağa hoş gelse ve doğru gibi görünse de aslında çağdışı, akıl dışı- bilim dışı bir söylemden öte bir şey değil.
Artık modern şehircilikte bu saçma iddianın hiçbir geçerliliği yok.
Yatay yapılaşmanın dikey yapılaşmadan daha çevreci olduğuna dair bir veri ne yazık ki elimizde yok.
Önemli olan yatay veya dikey değil “doğru yapılaşma”.
Ve belki kulağınıza hoş gelmeyecek ama “doğru biçimde yapılmış” dikey yapılaşma, yatay yapılaşmaya oranla daha çevreci.
Bunu size göstermek için iki kent arasındaki bilimsel bir karşılaştırmayı aktaracağım.
Bu kentlerden biri Atlanta.