CUMHURBAŞKANI Erdoğan “Uyuyan devi uyandırdılar” deyince, neredeyse tüm gazetelere manşet oldu.
Güzel laf, hoş laf, çekici laf.
Manşet olması normal.
Bazı açılardan katılmamak mümkün değil.
Mesela savunma sanayiinde çok iyi işler yapıldığını görüyoruz, duyuyoruz, öğreniyoruz.
Silahlı ve silahsız İHA’larımız gurur verici. Dünyada bunu yapan 5’inci ülkeymişiz.
Menderes döneminde uçak fabrikalarımız kapatılmasaydı muhtemelen bugün şahane bir uçak sanayimiz de olabilirdi. Şimdi orada da bazı girişimler oluyor.
Mutluluk verici.
Milli tankı yapma yolundayız.
Milli gemilerimizi yapmaya başladık.
En önemlisi bunların yazılım ve donanımlarında dışa bağımlılık azalıyor.
Daha pek çok olumlu gelişme sayabiliriz.
Bunlar devin uyanmasıyla ilgili önemli adımlar.
Ancak devin uyandıktan sonra hareket edebilmesi, uyanmasından daha önemli.
Uyanmış bir dev, eğer kollarından ve bacaklarından birini, parmağını, beyninin bir bölümünü, gözünün tekini kullanamıyorsa o dev uyansa da devliğine yakışır bir güç sergileyemez.
Bir devin gerçek anlamda bir dev olarak hareket edebilmesi için tüm uzuvlarını, sahip olduğu tüm gücü kullanabilmesi gerekir.
Bir bacağını kullanamayan dev sendeler.