Yazımın dayanağı hükümet içindeki çok önemli bir kaynak ve bu kaynağın verdiği bilgilerin ABD üzerinden teyidine dayanıyordu.
Türkiye'nin Beyaz Saray'a üç seçenekli bir plan sunduğu söyleniyordu.
ABD yönetiminin de bu üç seçenekten birine destek verip, Türkiye'nin Rusya ile yaptığı anlaşmadan dönmeden işin içinden çıkmasını sağlayacağı düşünülüyordu.
Ancak ABD yönetimi bu üç seçenekli öneriye yanıt bile vermedi.
Türkiye de bildiği yolda ilerledi ve S-400'ler gelmeye başladı.
2020 gelmeden, Türkiye tüm bataryaları teslim almış ve kullanılabilir hale getirmiş olacak.
Şimdilik görünen o...
Başkan Trump'ın bir iki hafta önce bu alım konusunda Türkiye'yi "anladığını" söyleyen ve hakkımızı teslim ettiği düşünülen açıklamaları sonrası memlekette olumlu bir hava eser ve "Yatırımlar olmayacak" denirken bu köşede "Bu işi yaptırımsız atlatamayız.
Belki yaptırımlar hafifletilir ama S-400 meselesini ABD karşılıksız bırakmaz" dedim.
Hâlâ o kanaatteyim.
Çünkü bu satın alma düşünülenden çok çok daha önemli.
Türkiye'nin S-400'leri satın almasının "Dünya dengelerini değiştirecek bir hamle" olarak görüldüğünü söyleyeyim.