Geçen hafta İstanbul'da bir yemekte buluştuğum centilmenin de şemsiye meselesine benim kadar özenli yaklaştığını görünce, şemsiyelerle ilgili yazımı tekrarlamanın faydalı olacağını düşündüm.
Her ne kadar İstanbul uzun yürüyüşlere elverişli bir kent değilse de yağmura yakalanmak, kısa süre içinde sizi perişan edebilir. Bundan korunmanın en etkili ve hatta tek yolu ise doğru düzgün bir şemsiyeye sahip olmaktır.
Üstelik şemsiye, bir centilmenin de, bir hanımefendinin de hem vazgeçilmez hem de işe yarar aksesuvarlarından biri.
Ben de bu hafta size biraz şemsiyelerden söz edeyim ve bazı tavsiyelerde bulunayım dedim. Şemsiyeler türlü türlü aslında. Her birinin işlevi ayrı, kullanıldığı yer ayrı, buna göre tasarımları da farklı. Bir golf şemsiyesi ile yürüyüşte kullandığınız bir şemsiye bile farklı.
Benim burada bahsedeceğim şemsiyeler daha çok şehirde veya kırda dolaşırken kullanacağınız türden.