Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın görüşmesi “olumlu” sonuçlandı demek lazım.
Belli ki, Türkiye’nin hassas olduğu konularda bir ilerleme sağlanamadı. Ama zaten böyle bir ilerleme beklenmiyordu.
ABD’nin bir görüşme sonrası “YPG ile işbirliğinden vazgeçtik” demesi aklın alacağı bir şey değildi.
Yine de ABD tarafı bir “zarafet” göstererek YPG ile işbirliğini Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyareti öncesi açıkladı ve böylelikle zevahiri kurtardı.
Eğer o açıklama bugün yapılsaydı, “Görüşme başarılı olmadı, ABD rest çekti” anlamı taşıyacaktı.
Görüşmeyi olumlu görmemin nedeni ise basit. Her iki lider de sertlikle kamuoylarını tatmin etmeyi seviyor, ama ikisi de bu kez öyle yapmadı.
Buluşmanın kavgayla sonuçlanmaması ve ilişkilerin kopacak noktaya gelmemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşme öncesi deyimiyle “noktalanmamış” olması bile bir başarı sayılmalı.
Biz ABD’yi, komşunun bahçesine yerleşmiş ipsiz sapsız biriyle muhabbet halinde yakaladık.
ABD ise “O çocuk benim tipim değil. Onunla işim olmaz. Sadece senin komşunun bahçesini temizlesin diye ona alet edevat veriyorum. Komşunun bahçesinin bakımlı olması senin de işine gelir. Senin, benim orayı temizleyecek halimiz yok. Senin bulduğun temizlikçi ise bahçeyi daha beter pisletebilir” diyor.
Uzun süredir birliktelik yaşayan bir çift böyle bir duruma düşerse, genellikle aralarında kavga çıkar ve muhtemelen de boşanırlar.
Ancak şimdilik boşanma tehlikesi atlatıldı. ABD ile komşudaki serserinin bir aşk ilişkisi olmadığına ikna olduk.
ABD de serseriyle çok yakından ilgilenmediğini göstermek için bizim bu serseriye türlü hakaretler etmemize izin verdi, “Bir dakika, o çocuk hakkında öyle konuşamazsın” demedi.