Dün iyi ki sormuşuz, “Sığınmacı adı altında ülkemizi işgal eden bu vandallara hangi işlemi yaptığınızı bilmek hakkımız” diye.
İlk kez Bakanlıktan net bir açıklama geldi ve İstanbul’daki provokatif saldırganın sınır dışı edilmek üzere gözaltına alındığı duyuruldu.
Ve yine ilk kez öğrendik ki, suça karıştıkları gerekçesiyle şu ana kadar 20 bin Suriyeli sığınmacı sınır dışı edilmiş.
10 yılda 20 bin kişi.
Sayı oldukça düşük aslında.
Bu da Suriyelilerin karıştıkları olayların bir şekilde örtbas edildiği ya da kayıt altına alınmadan çözülmeye çalışıldığı iddialarını güçlendiriyor.
Yine elimizde delil olmadan, izlenim üzerine konuşmak doğru olmadığı için, biz 20 bin sayısının tutarlı olduğunu kabul edelim.
Ve bir soru soralım.
Dün memleketine postalandığı açıklanan 1 kişi de dahil olmak üzere bu ve diğer 19 bin 999 kişinin Türkiye’ye geri gelmediğinden nasıl emin olacağız?
Öyle ya biliyoruz ki, Suriye sınırımız delik deşik.
Benim 11 yıldır kullandığım tabirle “Yol geçen hanı”.
İti uğursuzu bile elini kolunu sallaya sallaya içeri giriyor.
Sözde 1000 küsur kilometrelik bir duvar yapıldı.
Ama merdiveni dayayanın üzerinden atladığı, yapana para kazandırmaktan başka hiçbir işe yaramayan dandik bir duvar.
Sadece Suriye sınırımız değil, diğer sınırlarımızda da durum farklı değil.