OKUYANLAR hatırlayacaktır elbette. Bir süre önce medyamız dolmuşa gelerek şöyle bir haber verdi:
“ABD ile yapılan görüşmeler sonrasında ABD’li yetkililer bundan böyle YPG’ye silah sevkıyatı yapılmayacağı sözünü verdiler.”
Haberin kaynağı elbette Türk yetkililerdi. Bu köşenin yazarı fakir ise ertesi gün şöyle yazdı:
“ABD’deki kaynaklarımla konuştum. ‘YPG’ye silah verilmeyecek’ diye bir söz verilmemiş. Verilen tek söz, YPG’ye verilen silahların Türkiye’ye karşı kullanılmayacağının garantisi.”
Nitekim benim yazımdan yaklaşık 24 saat sonra YPG’ye giden “yeni” Amerikan silahlarını taşıyan konvoyların fotoğrafları bizimkiler dahil olmak üzere tüm ajanslardan servis edildi.
Şimdi de İbrahim Kalın, ABD’de Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster ile görüşmüş ve bundan böyle YPG’ye yardım gönderilmeyeceği sözünü almış.
İbrahim Kalın ciddi adamdır. Sözüne güvenirim. Ama aynı şeyi ABD’li muhatabı için söylemem mümkün değil.
Trump’ın ekibinden birinin sözüne ne kadar güvenilir ise McMaster’ın sözüne de o kadar güvenilir.
Yarın öbür gün YPG’ye giden silahların görüntüsü yine medyaya düşerse kimse şaşırmasın.
McMaster ise bu durumda ya “Ben öyle bir söz vermemiştim” diyecektir ya da “Vallahi ben karşı çıktım ama CENTCOM yollamış. Bu askerler bizi dinlemiyor”
Çünkü adım gibi biliyorum ki Pentagon’daki Türkiye karşıtlığı had safhada ve kolay kolay geçmeyecek bir patolojik durum haline geldi.