Yine bir deprem vurdu, bu kez İzmir’i.
Gündüz saatlerinde olunca, herkesin elinde cep telefonu bulununca, neredeyse canlı yayın yaşadık depremin etkilerini.
Koskoca binalar gözümüzün önünde yerle bir oldu.
İçlerindeki insanlarla.
Üzüldük mü?
Hem de nasıl.
Binaların çöküşünü gözyaşları ile izledik.
İçerde evladı kalan annenin feryadını dinledik, onunla birlikte ağlayarak.
Üzüldük, çok üzüldük.
Peki şaşırdık mı?
Kendi payıma söyleyeyim, zerre şaşırmadım.
Buralarda bir deprem bekliyordu zaten bilim insanları.
Başta Celal Şengör ve Naci Görür olmak üzere bu işi bilen herkes.
Celal Hoca ile birkaç gün önceki konuşmamda, “Bu korona üzerine bir de deprem gelecek. Ödüm patlıyor vallahi" demişti.
Keza Naci Görür de aynı şeyi tekrarlayıp duruyordu. Hem de yer göstererek.
Ben de yıllardır elimden geldiğince, her fırsatta televizyonda deprem tehlikesine dikkat çekmeye çalıştım. Yüzlerce bilim insanı ile yüzlerce program yaptım.