İslamcı camianın onca ağır abi gazetecisi var iken bu mevzuları
benim yazmam biraz abes olsa da, muhtemelen “Tarafsız” ve
“Bağımsız” olduğum ve camianın içinde olmadan içini bilen biri
olduğum için en net benim yazabileceğim düşünülüyor
olabilir.
Daha önce de değindiğim gibi AK Parti içinde, Davutoğlu’nun kurması
muhtemel partiyi ciddiye alan yok.
Davutoğlu’nun toplumsal bir tabanı olduğu düşünülmüyor, bir yere
varması mümkün görülmüyor.
AK Parti’nin önemli isimlerine göre Davutoğlu hareketi bir “Siyasi
Loser Entelektüeller” girişimi”.
Ancak Ali Babacan ve Abdullah Gül’ün ne yapacağı konusunda meraklı
bir bekleyiş ve bir tedirginlik var.
“Oradan bir şey çıkar” diyorlar.
“Ne çıkar”ın yanıtı ise şu: “Hem içerde hem dışarda destek
bulurlar. İş çevreleri bu oluşuma sıcak bakar. Batı siyaseti ve
uluslararası kuruluşlar hemen kabullenip temasa geçerler. Seçime
girerlerse Yüzde 20 civarında hatta üzerinde oy alırlar.”
Peki Babacan ve Gül bunu biliyor mu ve ne yapıyorlar?
Şu anda herkes gibi Babacan’ın da dikkati İmamoğlu
üzerinde.
23 Haziran’da ne olacağını bekliyorlar.
Sonrası için aceleleri yok. 4 yıl seçim olmayacağı varsayımından
hareketle erken yola çıkmak istemediklerini zannediyorum.