Herifin biri, evinde beslediği papağanın boğazına sarılmış, hayvancağızı öldürecek.
Yetmemiş, rezil bunu bir de yayınlamış.
Haliyle ortalık karıştı.
Hükümet düzeyinde tepkiler, eleştiriler...
Ben size bir sır vereyim mi?
Hepsi hikaye.
Memlekette insanın değeri kalmamış, kuşa mı değer verilecek zannediyorsunuz.
Manyak herif önce gözaltına alınmış, sonra serbest bırakılmış, sonra yeniden gözaltına alınmış.
Ardından da akıl hastanesine yollanmış.
Geç bile kalınmış.
Benim hikaye demem ise başka nedenden.
Yahu daha beş altı gün önce göz göre göre tren “kazası!” yaşandı.
9 vatandaşımız öldü.
Ona tepki göstermeye korkanlar, papağana eziyete en sertinden tepki gösteriyorlar.
Burada asıl mesele ne, bu manyakların televizyonlarda boy göstermesi.
Yıllardır “reality şov” adı altında grup grup hasta ruhlu insan ekranlarda boy gösteriyor.
Bunların manyaklıkları “beceri” diye bize sunuluyor.
Bir ara evlilik programları vardı.
Canerler, Sinemler, kaynana bilmem kimler!
Anormal anormal tipler evlerimize sokuldular.
Ne kadar manyaklıksa o kadar rating.
Ne kadar ratingse o kadar para.
Bu programlara katılanların kimi katil oldu, kimi seks işçisine dönüştü.
Kafasında şişe kıran mı ararsın, her yerde olay çıkaran mı!
Bu hasta adamlar ve kadınlar şöhret oldular bir gecede ama bu şöhret bir işlerine yaramadığı gibi virüs gibi sardı içlerini.
Ünlü kalabilmek için olmadık manyaklığı, olmadık şaklabanlığı yapmaya başladılar.
Acun macun demeyin.
Herkes çanak tuttu bunlara.
Yapan suçlu da izleyen suçsuz mu!
Bunların her türlü abukluğunu haber diye gözümüze sokan masum mu!
Terbiyesizlik marifet diye gözümüze sokuldu çoğunda.
Evine misafirliğe gittiği kişiye hakaret yağdırmak normalmiş gibi gösterildi ekranda.
Bir kahvenin kırk yıl hatırı varken, yemek yediği sofraya sövenler doldurdu ekranı.
Evlilik programları, seks pazarına dönüştü.