SAYIN Kemal Kılıçdaroğlu...
Ankara’dan İstanbul’a çok önemli bir yürüyüş yaptınız.
Bu yürüyüşünüz, size muhalif toplum kesimlerinde bile saygıyla karşılandı.
Genel başkanlık koltuğuna oturduğunuz günden bu yana mazhar olmadığınız bir sempati elde ettiniz.
Yürüyüşünüzü, Maltepe’de muhteşem bir mitingle noktaladınız.
Valilik veya bazı yayınlar küçümsese bile hepimiz biliyoruz ki, bu mitinge hepsi CHP seçmeni olmasa da “adalet” arayışına destek veren en az 1 milyon insan katıldı.
Ancak bu yürüyüşün üzerinden çok da uzun süre geçmeden bugün, 15 Temmuz’daki darbe girişimine karşı koyan Türk halkının “direnişini” kutlamak, darbeyi engellemek için, hepimiz için canını veren insanlarımızı anmak, saygımızı sunmak için törenler yapılacak.
Partinizin sözcülerinin son dinlediğim açıklamalarında CHP’nin gerek TBMM çatısı altında gerekse dışarıda yapılacak törenlere katılmama kararı aldığını öğrendim.
Bu karar doğru bir karar değildir.
Her ne kadar, 15 Temmuz günü sokağa dökülen halkımızın önemli bir bölümü bunu AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği cesaretle yapmış olsa da ve sokaktakilerin büyük bölümü AK Parti seçmeni veya sempatizanı gibi görünse de, 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahı demokrasi için bedenini siper edenler, sadece AK Partililer değildi.