Bayram tatilinde kullandığım otoyolların son derece iyi olduğunu yazınca, okurlardan farklı tepkiler geldi.
“O otoyollara ödenen parayla neler yapılırdı biliyor musun”la başlayan, “O yolların parası bizim cebimizden çıkıyor”la süren tepkiler.
Genel olarak da halkın önemli bir bölümü, eleştirse bile bu yatırımlardan memnun.
Avrasya, Marmaray, köprüler, otoyollarla ilgili görüşler bazen kızgınlıkla beraber olsa da memnuniyet ifade ediyor.
Fakat yine çok sayıda okurdan da şöyle cümleler işittim: “Otoyollar iyi de, şu şehiriçi yollar ne olacak” diyen ve İstanbul’un kent içi yollarının bakımsızlığından, özellikle de metrobüs yolundan gelen şikâyetler.
Metrobüsün Avrupa yakasındaki hattını bazen kullanıyorum ama metrobüsle karşıya hiç geçmemiştim.
Şikâyetler gelince Zincirlikuyu’dan Söğütlüçeşme yönüne doğru bir yolculuk yapayım diye metrobüse bindim.
Anladığım kadarıyla bayram sonrası rehavetten ve benim tercih ettiğim saat diliminden ötürü öyle aşırı bir yoğunluk yoktu.
Fakat yol ve buna bağlı olarak seyahat kalitesi konusunda şikâyetler son derece haklıymış.
Vatandaş tarafından çok beğenilen bir hizmet olarak başlayan metrobüste eski mutluluk giderek ortadan kalkıyor.
Duraklar dar ve küçük, kalabalık saatlerde muhtemelen çok yetersiz.
Hadi bunu geçtik.
Otobüslerin kullandığı asfaltın zemini, sürekli ağır tonajlı araçların geçişinden ötürü felaket bir durumda.