Uzunca bir süredir, Türkiye'de yargının hiç olmadığı kadar yıpratıldığını, siyasi atamalarla, parti teşkilatından isimlerin hakim ve savcı olarak görevlendirilmesi yoluyla, yargıda ciddi sorunlar oluştuğunu söyleyip duruyoruz. Daha birkaç hafta önce, birkaç eski hakimle sohbet ederken yeni atanan hakimlerin pek büyük bölümünün bir davayı ele alma konusunda nasıl yetersiz, nasıl acemi olduklarını, yargılama usullerini dahi bilmediklerini konuşuyorduk. Fakat biz ne dersek diyelim, hiçbir sözümüz yargının ne hale getirildiğini, yargının kendisi kadar net bir şekilde ortaya koyamazdı.