AK Parti 17 yıldır böyle bir tartışma programından uzak
duruyordu.
Öndeydi, rahattı, riske girmiyordu.
Ancak bu kez Didem’in ısrarlı çağrıları sonuç verdi ya da AK Parti
ilk kez seçimde rahat olmadığını hissetti ve Yıldırım, “Televizyon
tartışmasına varım” dedi.
Herkes “Şu sunsun, bu sunsun” tartışması başlattı bu kez.
Ben de sosyal medya üzerinden “Didem’in önerisi, sunmak da ona
yakışır” dedim. Hatta her istediği olan Devlet Bahçeli de “Didem
Hanım sunmalı” dedi.
Ancak öneriyi kabul ederek herkesi şaşırtan Binali Yıldırım, bir
kez daha herkesi şaşırttı ve “Tartışmayı Uğur Dündar yönetsin”
dedi.
80’e yaklaşan yaşı ile en duayen televizyoncu olan Dündar adına
kimse itiraz edemezdi ama Yıldırım’ın Dündar’ı önermesi ilginç bir
meydan okumaydı.
Yılmaz Özdil’le kanka, Halk TV’de program yapan, Sözcü’de yazan
Uğur Dündar önerisi şaşkınlık yarattı.
Sıkı bir hamle oldu.
Öneriyi duyunca ben yakın çevreme “Uğur Abi kabul etmez”
dedim.
Ancak ilk şaşkınlığım Dündar’ın “Yaparım” demesi oldu.
Fakat bir gün sonra haklı çıktım.
Uğur Dündar ne anlama geldiğini anlamadığım bir açıklama ile
“Demokrasimize ve adaylara bir zarar gelmemesi için bu tartışmayı
sunmama kararı aldım” dedi.
Açıklama ilginçti.
Hele hele “Demokrasimize zarar gelmemesi için” bölümü
komikti.
Hangi demokrasi, hangi zarar!
Okuyunca güldüm.