İlginç bir seçim gecesini geride bıraktık. Son yıllarda pek yaşanmamış bir heyecan, pek görülmemiş bir çekişme ve alışılmadık derecede sürpriz sonuçlar vardı. Gerçi AK Parti'nin ve yönetiminin seçim öncesi "paniğinden" bazı mesajları ve olacakları görmek mümkündü ama yine de seçim öncesi umutlarını, seçim gecesi yitirmeye alışmış muhalif kitle, yeni bir hayal kırıklığı yaşamamak adına "temkinli bir ümit" içindeydi. Seçim gecesinin en büyük sürprizi İstanbul sonuçları gibi görünse de aslında bu da çok umulmadık bir durum değildi. Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun "İstanbul'u alıyoruz" cümleleri alışıldık bir durum gibi görünse de, Binali Yıldırım ile yaptığımız seçim öncesi programda Binali Bey'deki sıkıntıyı bizzat görmüştüm. "Aday adaya yarışmıyoruz. İstanbul'da başka bir yarış var" demişti ve sertleşen siyasetin kendisine İstanbul'da oy kaybettirdiğinin farkındaydı, tedirgindi. Şu anda ben bu yazıyı yazarken resmi sonuçlar hâlâ açıklanmış değil ama gece saat 23.00'ten bu yana Ekrem İmamoğlu'nun, Binali Yıldırım'ın önünde olduğu da sır değil. Elbette itirazlar olacak, yeniden sayımlar yapılacak ama sonuç değişir gibi durmuyor. Bu sonuç AK Parti için bir kayıp gibi görünüyor. Ancak iktidar partisi bu kaybını, Türkiye ve hatta kendisi için kazanca çevirebilir. Bu seçimin sonuçları, Türkiye'nin uluslararası kamuoyunda "Demokratik rüştünü" bir kez daha göstermesine vesile olabilir. En başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açısından önemli bir fırsattır. "Hani burada demokrasi yoktu, bakın çok şeffaf bir seçimle en önemli illeri muhalefete kaptırdık ve bunu kabullendik" diyebilir. "Bir diktatör başkentini ve ülkenin ekonomik başkentini tek bir seçimde kaptırır mıydı, böyle diktatör nerede gördünüz" diyebilir. Bu seçim sonuçları, medeni dünyanın Türkiye'ye bakış açısında ciddi bir farklılığa sebebiyet verecek şekilde işlenebilir. Bunun hukuk devletini pekiştirecek adımlarla da süslenmesi Türkiye'nin ekonomik sorunlarının daha kolay aşılmasını bile sağlayacak gelişmelere neden olabilir. Tabii bu seçimin gösterdiği bir diğer önemli nokta da popülizmin artık Türkiye'de eskisi kadar kolay sökmeyeceğini göstermesi de olabilir. İşin özü, sandık bir kez daha Türkiye'nin namusunu kurtarmış olabilir. NOT: Siyasetteki yeni olası gelişmeleri de yarın yazacağım. NE ZAMAN ADAM OLURUZ? Sandıktan çıkanın sadece seçim sonucu değil, biraz da ders olduğunu anladığımız zaman.