Fatih Çekirge Hürriyet Gazetesi

234'üncü sayfadaki derin kuşku: Gaffar Okan'ı kim vurdu

BAZI kitapları zamanın ruhuna göre yeniden okumak gerekiyor. Sabri Uzun’un “İn” kitabı da öyle. Darbe girişiminden sonra bir daha okuyorum. Okudukça insan “şaşkınlıkla küçük dili”...

07 Ekim 2016 | 419 okunma


BAZI kitapları zamanın ruhuna göre yeniden okumak gerekiyor.
Sabri Uzun’un “İn” kitabı da öyle. Darbe girişiminden sonra bir daha okuyorum.

Okudukça insan “şaşkınlıkla küçük dili” arasında tutulup kalıyor.

Genelkurmay Başkanı’nın yaveri gibi...

Polisin içinde yaşanan “ihanet olayları”nın haddi hesabı yok.

Kimler yok edilmiş... Kimlerin hayatı söndürülmüş...

Karanlıkta kalan cinayetler şimdi aydınlanabilir mi?

Ve işte Uzun’un kitabının 234’üncü sayfası...

Diyor ki:

“Ahmet Z. Ankara Polis Koleji’nde sınıf komiserliği yaptı. Diyarbakır İstihbarat şube müdürlügü ve daire başkan yardımcılığı yaptı. Diyarbakır İstihbarat şubede yaşanan Fethullahçı-ülkücü sürtüşmesinde Fethullahçıları emniyet müdürü Gaffar Okan vasıtasıyla uzaklaştıran şube müdürü Ali Uludağ’ın yerine, Gaffar Okan şehit edildikten sonra şube müdürü oldu. Ülkücü personeli şubeden uzaklaştırdı...”

Uzun’un bu uzun cümlesini sadeleştirirsek, diyor ki:

- Diyarbakır Emniyeti’nin İstihbarat bölümünde Fetullahçı/ülkücü sürtüşmesi vardı.

- Ahmet Z. Fetullahçıları kolladı.

- Ali Uludağ karşı çıktı.

- Gaffar Okan Fetullahçılara geçit vermedi. Ve uzaklaştırdı.

- Gaffar Okan pusuya düşürüldü ve şehit oldu. Sonra Ahmet Z. şube müdürü olup ülkücüleri uzaklaştırdı...

NE ANLAYACAĞIZ

- Şimdi bu darbe girişiminden sonra...

- Kendi halkının üzerine ateş açacak kadar gözü dönmüşlüğü gördükten sonra...

- Meclis’e bomba yağdıranları gördükten sonra...

Siz, bir dönem ‘Türkiye’nin Emniyet İstihbaratı’nın kilit ismi Sabri Uzun’un bu yazdıklarından ne anlarsınız?

Diyarbakır’ın sevilen müdürü Gaffar Okan, şehrin ortasında 5 polisle birlikte pusuya düşürülmüştü.

Pusu kurmak için istihbarata gerek vardı.

Oradan ne zaman geçeceğini...

Nerede duracağını bilmek kolay değildi.

Ve o dönem Hizbullah’a yıkılan bu suikast bir türlü aydınlanamadı..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sayın Bakan izin verin o ruhu uçuralım 18 Kasım 2024 | 194 Okunma Uçan müzemizden muhteşem hikâyeler 17 Kasım 2024 | 118 Okunma Dünya iklim zirvesinde bir kadın lider 16 Kasım 2024 | 85 Okunma Bakü’de göğsümde bir gurur nişanı 14 Kasım 2024 | 251 Okunma Suudi Arabistan’da opera ve tiyatro binalarından dev turizm merkezlerine kadar... Çılgın Türklerin Riyad’da trilyon dolarlık rekabeti 11 Kasım 2024 | 511 Okunma