Antalya, Muğla, İzmir, Aydın... Ve dahi Kapadokya..
Türkiye bütçesinin en büyük gelir kaynakları bu bölgelerdir. Turizm gelirleri...
Geçen yıl 55 milyar doları buldu.
Tabii Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve ekibinin bunda çok büyük etkisi oldu. Gelen turisti otelin dışına çıkartacak onlarca proje geliştirildi. Örneğin Bakan Ersoy, arkeoloji için harcanan bütçeyi 20 kat artırdı.
Arkeologların sayısı artırılınca kazı sayıları da o miktarda arttı.
Geceleri aydınlatma getirildi. Böylece turistin sıcak havada değil gecenin serinliğinde ören yerlerini gezme imkanı oluştu. Göbeklitepe gibi küresel anıtları da hatırlamak gerekiyor.
Bunlar bakanlığın yaptıklarından yalnızca biri. Ama bir de belediyeler var.
Düşünün ki; İzmir’den, Antalya’dan Kuşadası’na kadar deniz ve tarih turizminin öne çıktığı beldelerimiz.
Çeşme, Didim, Bodrum, Marmaris, Fethiye, Kaş, Dalaman...
Milyarlarca dolarlık gelir kapıları.
Denizlerimizin, kıyılarımızın korunması. Çevreye duyarlı bir mimari.
Bütün bunların olabilmesi için belediyelerin çok iyi organize olması gerekiyor.
Mesela Fethiye ve Ölüdeniz... Ya da uzayıp giden kumsallarıyla Antalya sahilleri.
Bu bölgelerdeki belediye başkanları, yalnızca o bölgelerin kaderini değil;
Aslında Türkiye’nin kaderini de etkilemiş oluyor. Turizm gelirleri bu açıdan önemli.
Gelecek nesiller için, insanlık için bu bölgelerin korunması gerektiğini her defasında yazıyorum. Yani olayın çevre boyutu da var.
İşte o nedenle;
Bu bölge ve beldelerdeki belediye başkan adaylarının “mahalli” değil, “küresel bir vizyonla” proje ve hedeflerini açıklaması gerekiyor.
Kaçak yapılara “mahalli eş dost” gözüyle değil;
Kaçak yapı sakinlerini “birer oy” gibi görmeyen vizyoner bakışlı adayları önemsiyorum.
İMAR AFFI MESELESİ
Tabii bir de şu var.
Kaçak yapılara karşı sessiz kalıp, sonradan ceza kesen değil, yapılaşmayı önleyen bir bakış gerekiyor.
Dahası “imar affı” değil; “imar planı” yapan bir anlayış.
İSTANBUL, ANKARA, ANTALYA
Madem yerel seçim ve adaylar meselesine geldik. Çok güvendiğim bir isimden aldığım şu bilgiyi paylaşmalıyım.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan adaylar üzerine öyle anketler, öyle çapraz soruşturmalar yapıyormuş ki... Aynen şöyle tarif etti: