YOĞUN bakımdaki görevli önce ölüm kâğıtlarını imzalattı.
Sonra annemin nüfus kâğıdını verdim.
"Tamam" dedi, "Hepsi bu kadar..."
"Nasıl yani?"
"Bu kadar işte sizin işiniz bitti..."
Sonra elimi annemin nüfus kâğıdına doğru uzattım.
Görevli yumuşak bir sesle şöyle dedi:
"Fatih Bey, o artık bizde kalacak. Nüfus kâğıdını
alamazsınız..."
O zaman çöktü üzerime annemin ölümü...
Evet, dün annemi kaybettim.
Ellerini öpe öpe uğurladım...
* * *
Babama âşıktı...
Güzel şarkı söylerdi.
Taş plak gibi sesi vardı...
Dans ederdik...
Her şeyi konuşurduk...
Dün en iyi arkadaşımı kaybettim.
* * *
Har hafta sonu bir yere giderdik...
En çok Kilyos'a ve aynı çay bahçesine gitmek isterdi...
Bir defasında o çay bahçesinde otururken sordum:
"Anne nedir bu Kilyos merakı?"
Elimi tutup dedi ki:
"Oğlum, baban bana âşık olduğunu burada söylemişti..."
Evet, dün 55 sene kocasına âşık bir kadın öldü.
Onu dün Kilyos'ta çam ağaçlarının altına bıraktım...
Ne olur, bugün benim için bir kez annenize sarılın.
Dualarını esirgemeyen dostlardan Allah razı olsun...