HEP merak ettim.
Defalarca yazdım.
Ama bir cevap bulamadım.
ASELSAN’da görev yapan 5 mühendis genç nasıl öldü?
Kimine ‘intihar’ dendi... Kimine ‘kaza’... Kimisi için “Ruh sağlığı
bozuk”...
İlk yazdığımda ASELSAN’a çağırdılar.
“Ölen mühendisler öyle çok önemli projelerde çalışmıyorlardı”
dediler.
Ama içimdeki kuşku bir türlü dinmedi.
Bir şeyler eksikti.
Özellikle mühendis Hüseyin Başbilen’in aracının içinde ölü
bulunmasını bir türlü anlayamadım.
ASELSAN yönetimi olayların incelendiğini, jandarma, polis, savcının
en derin şekilde araştırdığını ve bir şey bulunamadığını
söyledi.
O zaman kendi kendime sormuştum:
“Filmlerde izliyoruz; devletin içindeki hainlerin cinayetleri nasıl
örtbas ettiğini. Bunda da böyle bir şey olmasın?”
O zaman yine kendi kendime cevap vermiştim:
“Çok Hollywood filmi izliyorsun...”
Geldik mi 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine...
Adam, Cumhurbaşkanı’nın en yakınına kadar girmiş. Yaver olmuş.
Genelkurmay Başkanı’na öyle. Devletin en kritik, en hassas
makamlarına sızmış.
İstediği tayini yapıyor, istediğini görevden alıyor.
İşte şimdi bugünün sorusuna geliyorum: